UFUK MUTFAKTA

Daha önceden BURADA da yazmıştım. Sevgili arkadaşım Berna ( pastamalzemeleri.com) Kanal Türk'te her cumartesi Tatlı sürprizler programını hazırlayıp sunuyor.Öyle güzel şeyler yapıyor ki izlemeye bayılıyorum. Bu kurabiye tarifi de Sevgili Berna'cığıma ait. Çok bereketli bir tarif. Bayağı fazla sayıda kurabiye çıkıyor. Birde lezzetli ki hiç sormayın. Uzun süre tazeliğini koruyarak dayanması da cabası. BURADA sizlerle paylaştığım Sonbahar Çay Sofrası'nda hazırladığım ikramlarım arasında yerini almıştı. Artık anlatması benden yapması, beğenmesi ve bana yorum olarak yazması sizden. Sadece tarife ilişkin ufak bir notum olacak; içinde yer alan esmer şekerin iri taneli değilde daha ince olmasına dikkat edin. iri taneli olunca hamurun içinde erimeyebiliyor.

Malzemeler;

*125 gr tereyağı,(Oda sıcaklığında)

*125 gr margarin,( Oda sıcaklığında )

*1 adet yumurta,

*225 gr esmer toz şeker

*225 gr beyaz toz şeker ( çok tatlı olmasın derseniz bu ölçüyü azaltabilirsiniz)

*500 gr un,

*1 paket vanilya

*1 paket kabartma tozu

*1 çimdik tuz

*250 gr damla çikolata

Hazırlanışı;

1.Öncelikle oda sıcaklığında yumuşamış yağlarla, şekeri iyice çırpın. Şeker iyice erimeli.Şekerden sonra yumurtayı da ekleyip karıştırrın.

2. Damla çikolata hariç diğer tüm toz malzemeleri birbiri ile güzelce karıştırdıktan sonra yağlı karışıma ekleyip yumuşak bir hamur elde edelim.

3. En son damla çikolatayı da ekleyip, yoğuralım.

4. Hamuru 10 dakika kadar beklettikten sonra, hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak yerleştirelim. Piştikçe yayıldıkları için aralıklı dizmek yapışmalarını önleyecektir.

5. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 10-15 dakika kadar pişirdiğiniz kurabiyeleri fırından çıkardıktan sonra iyice soğutup, servis yapın. Bu tarifle çok sayıda kurabiye çıktığı için kurabiyeler iyice soğuduktan sonra ağzı kapalı bir kavanozda uzun süre saklayabilirsiniz.

Her yeni bir yılı karşılarken evde buram buram tarçın ve zencefilden oluşan kurabiye kokusu olmazsa olmuyor artık. Yeni bir yılı heyecan ve umutla karşılamanın, binbir güzel dilek ve dualarla beklemenin atmosferine sinen güzel koku gibi...Benle beraber ev halkı da alıştı. ve bekler oldu yeni yıl kurabiyelerini.. Daha öncelerden kurabiyeden ev yapıyordum sadece. Geçen sene Zencefil Köy halkı ile tanıştık. Bu yılda kalabalık bir köy meydanı olsun dedik.

Modeller üstünde fazla uğraşmadım. Çabucak olsunlar diye. Bir de artık çok profesyonel görüntüler istemiyorum nedense. Amatörce ve evde yapıldığı belli modeller daha çok hoşuma gidiyor. Hani biraz daha hayatın içinden, yaşanmışlıklardan çıkmışlar gibi.....

En çok bunu sevdim ben. Her ne kadar yerinde sabitlenmişse de mağrur duruyor ya.....Belki ondan...

Evler sadece cephe bazında...Ama pencereleri var... Yeni gelen bir yılın tüm ışıltısını yansıtsınlar diye....renkli ve umut dolu....

Evlerin arka kısmına minik mumlar yaktığınızda hem camlardan ışık gelerek, görüntüyü güzelleştirecek hem de ısıyla beraber tarçın ve zencefil kokusu daha yoğun yayılacaktır.

Bir de çam dallarına asılı kalplerimiz var bu sene. Sevgi....barışla kardeş sevgi hep olsun diye hayatımızda.Hep sevelim, herkesi, her şeyi sevelim, hoş görelim, merhametli olalım diye....

Ağaç, yeni yılda aydınlanmayı sembolize etsin bize....Tüm insanlık aydınlığa ersin...

veee Kurabiye ağacımız, kardan adamlarımız....renkli ve aydınlık...

Bu sene de kurabiyelerimi çok memnun kalıp yıllardır uyguladığım tarif olan Pastacı-Burcu'nun BURADAKİ tarifi ile yaptım. Sonuç her zamanki gibi garantili...Denemek isteyenler için Aşağıda tekrar tarifi yazacağım.

Malzemeler;* 150 gr tereyağı( oda sıcaklığında)

* 2 yumurta,
* 1 su bardağı pudra şekeri,
* 3 çay bardağı buğday nişastası,
*1 çay kaşığı zencefil,
* 2 çay kaşığı tarçın,
* 2,5 su bardağı un
* 1/2 çay kaşığı karbonat
Royal icing için;*1 adet yumurta akı,
*250 gr pudra şekeri,
* Kırmızı, yeşil gıda boyası ve pasta süslemeleri ile az miktarda şeker hamuru.
Hazırlanışı;1.Öncelikle fırın 180 derecede ısıtılır.
2.1 çay bardağı buğday nişasta hariç tüm malzeme karıştırılır ve kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edinceye kadar güzelce yoğurulur.
3.Hamurumuz ayırdığımız nişasta serpilerek merdane yardımı ile 0.5 cm kalınlığında açılır.
4.Açılan parçadan dilediğiniz herhangi bir kurabiye kalıbıyla şekiller çıkarın.
5.Kalıplarla kestiğiniz kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizerek, yaşlaşık 10-15 dakika pişirin. 6. Glazür malzemesini çırpın. Yarısını beyaz bırakın, diğer yarısını da kullanmak istediğiniz renklerle renklendirin. Yaplı kağıttan yapacağınız ve ucu ince olarak kesilmiş kağıt külahlara önce beyaz doldurarak kurabiyelerin etrafını çerçeveleyin, Sonra dilediğiniz şekilde süsleyin.
Afiyet Olsun

Uzun süre önce yayınladığım BURADAKİ soframda yer alan Kedidili'nden Yalancı Ekler'i sabırla bekleyenler olduğunu biliyorum. Ama bazen böyle gecikmeler olabiliyor, kusura bakmayın lütfen. kedidili ile Yalancı Ekler, farklı Bloglarda benzer ama az çok farklılıklarla verilen bir tarif. Yapımı kolay, sunumu şık, hafif ve lezzetli. Ben çok severek yiyorum. Her şeyden önce bir gece önceden hazırlanması benim gibi az vakti olanlar için büyük bir kolaylık. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:*1 paket kedi dili bisküvi ( Marketlerde satılan paketli kedidillerinden kullanıyorum)

*Bisküvileri ıslatmak için yeteri kadar süt
Kreması:*2 bardak süt
*4 yemek kaşığı un
*1 çay bardağı şeker
*1 paket vanilya

*Yarım paket labne peynir

*Yeteri kadar hindistan cevizi
Üstüne;
*Hazır çikolata sosu veya böğürtlen sosu.

Hazırlanışı;

1.Önce kremasını hazırlamak için, Süt,un ve şekeri karıştırıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin.

2.Altını kapattıktan sonra ilk sıcağının geçmesi için mikserle biraz çırpın. Sonra içine vanilya ve labne peyniri ekleyerek 5 dakika kadar çırpın.
3.Kedi dili bisküviden bir tane alın ve düz olan kısmına kaşıkla kremadan güzelce sürüp, ikinci kedidilininin düz kısmını üstüne kapatın.
4. Sütü çukur bir kaba alın ve hazırladığınız sandviç şeklindeki kedidillerini çabuk hareketlerle süte batırıp çıkarın. Yanlız burada kedidilleri kırılmasın diye çabuk olurken, iyice ıslanmalarını da sağlamalısınız.
5. Seri hareketlerle ıslattığınız kedidillerini bu kez de düz bir tabağa yaydığınız hindistan cevizi içinde döndürerek her tarafının hindistan cevizin bulanmasını sağlayın. Ama yine bu işlemi yaparken de yumuşayan kedidillerinin kırılmamasına dikkat edin.
6. Bu şekilde hazırladığınız Yalancı Ekler'leri servis tabağına yan yana dizin.

7.Hazır Çikolata sosunu veya hazırlayacağınız böğürtlen sosunu dilediğiniz şekilllerde kedidillerinin üzerine döküp dilediğiniz şekilde süsleyin. Bu şekilde üstünü streç folyo ile kapatıp bir gece buzdolabında bekletin.Afiyet Olsun.

Bora'nın geçen senelerdeki Korsan temalı Doğum Günü Partisinde hazırladığım tek Lokmalık Pizzalar uzun zamandır yayınlanmayı bekleyen tarifler arasındaydı. O dönemde gelen epeyce yorumda tarifi istenmişti ama yayınlayamamıştım. Oysa Blogumda fotoğraflı olarak bulunması tarifi sonradan benim bulmam ve hatırlamam için de çok önemli. Neyse kısmet bu güne imiş.Tarifimiz şöyle.

Malzemeler;

*2 yumurta

*250 gr tereyağı veya margarin oda ısısında

*3 çorba kaşığı yoğurt

*1 çay bardağı sıvıyağ

*1 paket kabartma tozu

*1 çorba kaşığı sirke

*1 tatlı kaşığı tuz

*Aldığı kadar un.

*Üstüne sürmek için bir çorba kaşığı salça.(suyla gevşetilmiş)

*Yeteri kadar taze kaşar rendesi

*Yeteri kadar sucuk

Hazırlanışı;

1.Tüm hamur malzemesini karıştırarak, yoğurun. Elde ettiğiniz hamuru 1-1,5 cm kalınlığında merdaneyle açın.

2.Çay bardağı ile hamurdan parçalar kesin.

3.Her bir parçanın üstüne fırçayla salçadan sürün.

4.Salçanın üstüne hamurun orta kısmına bir tutam kaşar rendesi koyup,onun üstüne bir dilim sucuk yerleştirin.

5.180 derecede önceden ısınmış fırında kontrollü olarak pişirin. ( Salça çabuk yandığından, dikkat etmek lazım)Piştiğini anladığınız anda fırından çıkarın.

6.Pişerken, sucuklar yukarı doğru hafif kıvrılıyor ve ortalarında yağ birikiyor. Yağ donmadan, o yağı temiz havlu peçete ile alın. ( Biriken yağı almazsanız,pizzalar soğuyunca sucukların ortasında bembeyaz donmuş halde kalıyorlar. Bu da hoş olmuyor.) Ilıkken veya sıcakken servis yapın. Soğuduktan sonra ise fırında hafif ısıtırsanız aynı tazeliği buluyorlar.

Gevrek ve uzun süre tazeliğini koruyan bir kıvamı var. Ve çok beğenilip, atıştırmalık şeklinde çok çabuk tüketilebiliyorlar.

Ablamın BURADA yayınladığım sofrasının üstünden oldukça uzun zaman geçti. Bu sofrada yer alan ve yayınlanması gereken kolay, lezzetli bir tatlı olan Havuçlu Cezerye'yi yayınlamayı unutmuşum. Taa ki Sevgili Birsen'ce kendi sayfasında Bisküvili Balkabağı Pastası tarifi yayınlayıp görsellikte beni işaret edinceye kadar. Ben de geç olsun, güç olmasın diyerek en pratiğinden bu güzel tatlının tarifini yazayım dedim. Gerçi pek bilinen bir tariftir ama biz bilmeyenlerin de olduğunu düşünerek, tarifimizi veriyoruz.

Malzemeler;

*1 kilo havuç ( Temizlenmiş)

*1 su bardağı toz şeker

*1 su bardağı dövülmüş ceviz ( iri parçalı olacak )

*2 paket sade pötibör bisküvi

*Bolca hindistan cevizi

*Sütle çırpılmış bir su bardağı kadar krem şanti ( Arzuya bağlı olarak kullanabilirsiniz)

Hazırlanışı;

1.Havucu rendenin ince tarafı ile rendeledikten sonra şeker ile beraber tencereye alarak iyice pişirin.

2.Pötibör bisküvileri ve iri dövülmüş cevizi ( yada blendırda parçalayabilirsiniz) pişen havuçlara katıp, güzelce karıştırın.

3.Hazırladığınız tatlıyı yuvarlak bir borcama bastırarak yayın.

4. Bu şekilde soğuduktan sonra dilerseniz üstünü ince bir kat krem şanti ile sıvayabilirisiniz. İstemezseniz sade olarak bırakabilirsiniz.

5. En son, tatlının üstünü ( İster krem şantili olsun ister sade) bolca hindistan cevizi ile kaplayın ve bir gece buzdolabında beklettikten sonra üçgen şeklinde dilimleyerek servis yapın. Afiyet olsun.

Bu haftasonu, yeğenimiz Mısra'nın doğumgünü için Cupcake Browni hazırladım. Doğumgünü olması sebebi ile nasıl süslerim diye düşünürken Sevgili Berna'nın, "Tatlı Sürprizler" programında hazırladığı cupcakeler geldi ve bende aynı şekilde süsledim. Çocuklar çok beğendi, cupcakeler görüntüleri ile doğumgünü havasına uydu. Browni tarifinden sonra aşağıda doğumgünü detayları ve menüsünden de fotoğrafları bulabilirsiniz. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler;

*150 gr oda sıcaklığında tereyağı,

*150 gr bitter çikolata

*1,5 su bardağı toz şeker,

*4 adet yumurta

*2 yemek kaşığı kakao

*1 paket kabartma tozu

*1 paket vanilya

*2 su bardağı un

*3 adet ezilmiş ufak muz

*1 su bardağı kadar iri çekilmiş ceviz

Süslemesi için;

Bir paket çırpılmış krem şanti, yeterince kornet, damla çikolata ve bonibon

Hazırlanışı;

1.Tereyağı ve çikolatayı iri parçalar halinde doğrayarak, bir tavaya alın ve ikisini beraber eritin.

2.Yumurtaları, şekerle beraber iyice çırpın.

3.Kakao,vanilya, kabartma tozu ve unu bir kapta beraberce karıştırın.

4.Çikolata ve yağ karışımını, yumurtalı karışıma ekleyip karıştırdıktan sonra, kuru malzemeleri eleyerek sıvı karışıma ekleyin ve karıştırın.

5.Muzları ve cevizi de karışıma ekledikten sonra, minik cupcake kağıtlarına paylaştırın ve 180 derecede ısıtılmış fırında kontrollü olarak pişirin.

6.Pişen brownileri fırından çıkarın ve soğutun. Bu arada krem şantiyi çırptıktan sonra dolapta sertleşmesi için bekletin.

7.Krem şantiyi, brownilerin üzerine sıkın veya sürün. Damla çikolatalar, bonibonlarla süsleyip, kornetleri, şapka gibi yerleştirin. Afiyet Olsun.

Mısra'nın doğumgünü konsepti pembe ve siyahtan oluşan süslemelerden oluşmaktaydı.

Pembe ve beyaz bezeler (Mereng), Marchmellow, lolipop, badem şekerleri, renkli sakızlar, çikolatalar, çilekli kaşık çikolatalar, pembe limonata ikram masasında yer alanlardan bazılarıydı.

Menü oldukça kalabalıktı. Kavurmalı, pirinç pilavı, Zeytinyağlı yaprak sarma, Sosisli rulo börek, Peynirli su böreği, Bulgurlu köfte, Amerikan salata, Makarna salatası, Kısır, Çiğ Köfte, Yeşil Salata, Portakal soslu ve haşhaşlı kek, Browni Cupcake ve Çikolatalı Doğum Günü pastası vardı.

Pasta Mısra içindi. Ama en çok Çınar'ın ilgisini çekti:))

Günün sonunda kuzenler bir arada pozu:) Mısra, Çınar ve Bora...

Benim için, çay sofralarının vazgeçilmez ikramlarından olan patates salatasının onlarca çeşidi olduğu kuşkusuz. İstisnasız her çeşidini çok severim. Bazen çok biliniyor, değişik bir şeyler hazırlayayım derken bile kendimi patates salatası hazırlarken bulurum. Pancar turşusunu da çok severim. Pancar ve kornişon turşu olarak en sevdiklerimdir. Bu kez iki sevdiğim yiyeceği bir araya getirip pancarlı patates salatası yaptım. Yiyenler beğendi. Bakalım deneyecek olanlar da beğenecek mi?

Malzemeler;( Burada vereceğim ölçüler orta ölçüde bir kek kalıbına yetecek ölçüdedir)

*250 gr kadar pancar turşusu ( minik minik doğranacak)

* 5 adet orta boy haşlanmış ve ezilmiş patates

*Yarım demet maydanoz,( ince doğranmış)

*3-4 dal yeşil soğan,( ince doğranmış)

*yarım demet dereotu,( ince doğranmış)

*3 çorba kaşığı mayonez

*yeteri kadar zeytinyağı

*Tuz, karabiber, pulbiber

*süslemek için dereotu, mısır vb.

Hazırlanışı;

1. Bu salatayı hazırlarken, ortası çukur bir kek kalıbı veya dilediğiniz bir kek kalıbı kullanabilirsiniz. kek kalıbı kullanmak istemiyorsanız, servis tabağına yada uygun bir borcama aşağıdaki gibi sıra ile malzemeleri yerleştirebilirisiniz.

2.Öncelikle ortası çukur kek kalıbını çok hafif olmak üzere sıvı yağ ile yağlayın. ( Ters çevirirken salatanın rahat çıkması için)

3.Ezilmiş patates ile doğranmış yeşillikleri,zeytinyağını, baharatları ve mayanozi güzelce karıştırın.

4.Doğranmış pancarları kek kalıbının en altına sıkı sıkıya bastırark yerleştirin.

5.Patatesleri de pancarın üstüne sıkı sıkıya bastırarak yerleştirin.

6.patatesleri yerleştirdikten sonra sıkıca streç folyo ile kapatıp, sardığımız kalıbı buzdolabına koyup, 1-2 saat dinlendirelim.

7.Servise yakın dolaptan çıkaracağımız salatayı, streçten ayırıp, salatayı servis yapacağımız tabağa ters çevirip, bir yarım saat kadar bekletelim ve serviste kalıbı çıkarıp, dereoyu ve mısırla süsleyerek servis yapalım. Süsleme malzemelerini ve şekli,ni kendi zevkinize göre değiştirebilirsiniz. Afiyet olsun.

En sevdiğim soğuk mezelerden biridir Arnavut Ciğeri. Böyle olmasına rağmen, kendimize çok sık yapmasam da yemekli misafirlere muhakkak yaparım. Genellikle de sevilerek tüketilir. Yine bir akşam yemeği için hazırladığım Arnavut Ciğeri'ni fotoğraflarından dolayı yayınlayıp yayınlamamakta tereddütlüydüm. Ama genellikle akşam çekilen fotoğraflarda bu sıkıntıyı yaşayacağımı düşündüğümden yayınlamaya karar verdim. İleride daha iyi bir fotoğraf elde edersem değiştiririm artık. Tarifimiz şöyle;
Malzemeler:

*Yarım kilo kuşbaşı doğranmış dana veya kuzu ciğeri
* Yeteri kadar un
*Tuz,karabiber
*3 adet orta boy patates
*1 adet kuru soğan,
*Yeteri kadar ince doğranmış maydanoz
*sıvıyağ (kızartmak için)
Hazırlanışı;

1.Patatesler soyup, yıkayın ve küp seklinde doğrayın.
2.Ciğer soğuk suda güzelce yıkayıp, suyunun süzülmesi için süzgeçe alın.
3.Kızartma tavasında sıvıyağı iyice kızdırın ve önce patatesleri kızartın.
4.Patatesler kızardıktan sonra ciğeri tuzlayıp, unlayın, fazla unları silkeleyerek kızgın yağda en fazla 2 dakika kalacak şekilde ve karıştırarak kızartın. Ciğer çok çabuk piştiğinden fazla kızartırsanız kuruyabilirler.
5.Kızaran patatesleri ve ciğerleri servis tabağında birleştirdikten sonra üstlerine karabiber serperek karıştırın.
6.Soğanı piyazlık doğrayın. Servis tabağına yaydığınız ciğerlerin üstüne soğanı ve maydanozu yerleştirip servis edebilirsiniz.
NOT; kuru soğan yerine kırmızı soğan kullanabilirsiniz. Ayrıca soğanı toz sumak ile karıştırıp, bu şekilde de servis yapabilirsiniz.Afiyet olsun.

BURADA daha önceden yayınladığım Mısra'nın doğum gününde yer alan lezzetlerden birisi Portakal Soslu Kek idi. Bu keki ismine hiç de yabancı olmadığınız arkadaşım Nüket yapmıştı. Takip edenlerin bildiği gibi Nüket'in sayfamda pek çok tarifi yer alıyor. Portakal Soslu Kek tarifi için biraz geç kalmış olabilirim. Zira bahar geldi. Ama hala portakal bulmak mümkün. Onun için dileyenler portakal bitmeden deneyebilirler. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler;

*5 yumurta

*2 su bardağı şeker

*1 su bardağı süt

*200 gr tereyağı veya margarin ( erimiş)

*1 adet portakalın kabuğu(ince rendelenmiş)

*2 paket kabartma tozu

*1 paket vanilya

*3,5 su bardağı un

*3 çorba kaşığı haşhaş ( arzunuza göre eklemeyebilirsiniz)

Sos Malzemesi;

*8 çorba kaşığı toz şeker

*4 adet portakalın rendelenmiş kabuğu ve sıkılmış suyu

Hazırlanışı;

1.Öncelikle sos malzemesini minik bir tencerede karıştırarak, şeker eriyinceye kadar bir taşım kaynatın ve soğumaya bırakın.

2.Yumurtalar ile şekeri iyice çırptıktan sonra süt, portakal suyu ve yağı ilave edin.

3.Bu karışıma, kabartma tozu, vanilya, haşhaş ve unu ekleyip güzelce çırpın.

4.Kek karışımını kelepçeli bir kek kalıbına ya da mini yuvarlak borcamı hafif yağladıktan sonra borcama dökerek, önceden 180 derecede ısıtılış fırında batıracağınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.

5. Pişen keki fırından çıkardıktan sonra soğumuş olan sosu, sıcak kekin üstünde gezdirin. Sosun içine eklediğiniz portakal kabuğu rendesi, kekin üstünde dekor oluşturacaktır. Afiyet olsun.

Kardeş, Kuzen ve yeğenlerle yapılan ve uzun uzun muhabbetlerle şenlenen kahvaltı sofrasından daha güzel ne olabilir? Her ne kadar hava yağmurlu ve kapalı olsa da o sıcacık masa tüm kasveti yok eder. Ben en çok kalabalık kahvaltı masalarını severim. Hele aile ile olursa. Zaten ayda bir kere bile olsa aile toplantıları, bir maaş ikramiye almış kadar moral ve psikolojik destek verirmiş insanlara... Ben söylemedim bu sözü ama duydum. Ve bana göre gerçek...

Havadan dolayı fotoğraflar pek iç açıcı olmasa da sadece bu böreğin tarifini yayınlamak için bir sürü fotoğraf içinden en iyilerini seçerek yine de yayınlamak istedim. Böreğin tarifi Yeğenim Nilüfer'e aittir. Gerçi Nilüfer bu böreğin içini genellikle patlıcanla yapıyor ama ben kahvaltı olduğu için peynirli istedim. Böreği sıcak sıcak yerseniz talaş böreğinden ayırt edilemeyecek güzellikte olduğunu görürsünüz.

Tarifimiz şöyle;Ölçüler büyük fırın tepsisi içindir.

Malzemeler;
*20 adet milföy yaprağı (kare parça)
*2 adet yufka
*1 adet yumurta
*1 çay bardağı sıvıyağ veya zeytinyağı
*1 şişe soda
İçine;
*Yeteri kadar beyaz peynir ve ince doğranmış maydanoz
(peynirin çeşidi ve miktarı ya da farklı iç tercihi size kalmış)
Hazırlanışı;
1.Tepsiyi yağlayın ya da yağlı kağıt ile kaplayın. Milföylerin 10 adetini aralık bırakmadan yan yana tepsiye yerleştirin.
2.Milföylerin üzerine bir adet yufkayı kırıştırarak yerleştirin.
3.İç malzemesi peynir ve maydanozu karıştırarak tüm yufkanın üzerine yayın.
4.iç malzemenin üzerine 2. yufkayı kırıştırarak yayın.
5.Yufkanın üzerine, kalan 10 adet milföy hamurunu yine aralık bırakmadan, yan yana ve milföyleri fazla ezmeden yerleştirin. Böreği önce kare kare sonrada her bir kareyi iki üçgen şeklinde kesin.
6.Yumurta, sıvıyağ ve sodayı karıştırın. ve tüm milföylerin üzerine eşit şekilde sürün. Sıvı karışımın kestiğiniz yerlerden böreğin içine geçmesine dikkat edin.
7.Böreğinizi 180 derecede önceden ısınmış fırında üstü kızarıp, kabarıncaya kadar pişirin.Afiyet olsun.

Soframızda, kahvaltılık çeşitlerin yanı sıra çikolata soslu, çilek ve portakal dilimleri, elma dilim patates, ( kızartılmış) Sevgili Naşide'nin yaptığı PEKSİMET'ler, Sinem'in yaptığı KATMER POĞAÇA, Sıcak olarak servis yaptığım sucuklu menemen ve

Bir gün önceden sarıp hazırladığım zeytinyağlı yaprak sarma, domates, salatalık ve bol maydanozdan oluşan salata,

tatlı olarak Sevgili Betül'ün yaptığı Muzlu Rulo Pasta ( Çok güzel olan bu pastanın fotoğrafı lezzetini göstermiyor. Bir başka sefer fotoğrafı güzel çıktığında tarifini yayınlayacağım)

Erzincan Lokumu ( Tarifi sitede var. Bakmak isteyenler BURADAN bakabilir )

Muhteşem bir lezzet olan Yalancı Profiterol vardı. Aynı muzlu pasta gibi, güzel fotoğrafı olmadığı için bu tarifi de başka sefer yapıp, yeniden ve güzel fotoğrafladığımda yayınlamak istiyorum.) Tarifini PINAR'IN MUTFAK SIRLARI isimli blogdan aldım.

Biri ortaokuldan ( İTÜ'yü derece ile bitiren bir Endüstri Mühendisi) biri hem lise hem üniversiteden ( üç çocuklu başarılı bir Avukat) olan iki kıymetli arkadaşımla cumartesi günü, bol kahkahalı, keyifli mi keyifli ve oldukça meşguliyetli bir gün geçirdik. toplanmamızın amacı eğitim ve iş hayatlarında başarılı olan iki arkadaşımın, mutfak ve el becerilerini de paylaşacakları bloglar oluşturmaktı. Oluşturduk da. Bloglar tam anlamı ile yayına geçtiklerinde sizlerle paylaşacağım. Şimdi üç kişi için bu kadar yiyecek çok diyebilirsiniz. Evet fazlaca yaptığım ikramların bir amacı da fotoğraf çalışması yapmaktı. Ama profesyonel makinemin ayarları bozulunca, eski minik makinemle çektiğimiz fotoğraflar bu kadar oldu. Sofranın gözde ikramı ise; 3-2-1 poğaça diye adlandırılan, son günlerde bloglar arasında moda olan ve pek bir övgü alan bu poğaça idi. 3-2-1 Poğaça aldığı övgüleri sonuna kadar hak ediyormuş, deneyince gördük. ve şimdi tavsiye etme sırası bize geldi. Ben deneyin, kesinlikle pişman olmayacaksınız derim. Yalnız ben orijinal tariflerden farklı olarak iç malzemesini patatesli değil, peynirli yaptım. Bir kısmına ise peynir sevmeyen arkadaşım için hamuruna ay çekirdeği içi karıştırıp, hamuru o şekilde yuvarladım. Onun da tadı pek güzel oldu.

Malzemeler;

*2 su bardağı yoğurt,

*1 su bardağı sıvıyağ ( ben fındık yağı kullandım)

*1 tatlı kaşığı kadar tuz

*3 paket kabartma tozu

*5 su bardağı un

*içine peynir veya dilediğiniz başka bir malzeme

*üstüne galeta unu

( Bu poğaçada yumurta yok)

Hazırlanışı;

1.Yoğurt, sıvıyağ, tuz, kabartma tozları ve unu karıştırarak yumuşakça bir hamur elde edelim.

2.Hamurdan cevizden biraz daha irice parçalar koparıp, içine peynirli harcı koyup, yuvarlayalım. Hamurun yapısı bu aşamada bayağı girintili, çıkıntılı duruyor. Panik olmayın. Pişince fotoğraftaki düzgünlüğe kendiliğinden ulaşıyor.

3.Yuvarladığınız poğaçaları, galeta ununa buladıktan sonra, yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin.

4.Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında hafif pembeleşinceye kadar pişirin. Bu poğaçalarda yumurta kullanılmadığı için pek fazla kızarmıyorlar ama çabuk pişiyorlar. Bu sebeple fazla pişirip, yakmayın. Afiyet olsun.

Üç kişilik arkadaş soframızda menü şöyle idi; Kıymalı börek, 3-2-1 Poğaça, Patatesli Yaz Salatası, Arpa Şehriye Salatası, Kuşadası Kurabiyesi ve Kedidili Kolay Pastası vardı.

3-2-1 Poğaçanın içine iç malzemesi koymadan, hamuruna ay çekirdeği içi ekleyerek, yuvarladım. Böyle de gayet güzel oldu. Sevilerek yenildi.

Yeğenimiz Mehmet Çınar'ın 2. doğumgünü partisinin üstünden çok zaman geçti ama ancak yayınlama fırsatı bulabiliyorum. Doğumgünü konsepti "SİRK" olunca oldukça renkli, cıvıl cıvıl ve oldukça bol çeşitli ikramlı güzel bir partiydi. Her şeyin fotoğrafını çekmek isterdim ama bu mümkün olmadı. Ama çektiğim ikramlarda, faydalanmak isteyenlere fikir verecektir diye düşünüyorum.

Mehmet Çınar'ın annesi Esra oldukça uğraşmış, özellikle çocuklar için çeşit çeşit şekerlemeler, çikolatalar, kurabiyeler hazırlamıştı. Sirk konsepti dolayısı ile ikram büfesi başta kırmızı olmak üzere; rengarenkti

Filli ve sirk objeli kurabiyeler ve rengarenk kurdelelerle süslenmiş kavanozlarda boni bonlar....

Mehmet Çınar'ın gelen arkadaşları için oyuncaklardan oluşan hediyeleri de vardı. hediyelerin kutuları da konsepte uygundu. İçeceklerin bulunduğu büfede ise yok yoktu.

Lolipoplarla beraber, jelibonlar ve "Mehmet Çınar'ın 2 yaş partisi" kaplamalı çikolatalar....Ve giriş kapısındaki karşılama kartonu çok hoştu.

Yiyeceklerden fotoğrafını çekebildiklerimden bazıları şöyle; somonlu, sebzeli krep ruloları, minik porselen kaşıklarda birer kişilik kısır,

Büyük küçük herkesin çok sevdiği, minik köfteli sandviçler ve peynirli, kıymalı börek..

Sevgili Ebru'nun ellerinden çıkma tahinli kurabiyeler ile, iki renkli rulo kurabiyeler......Ve burada fotoğrafı olmayan, Et Kavurma, Nohutlu Pilav, Patlıcanlı Kırmızı Biber Rulosu, Makarna salatası, Tavuklu Mısır Salatası, Yoğurtlu Havuç Salatası, Fındıklı Revani, Mini cake pops'lar,

ve tadına bayıldığım Yine Ebru'ya ait;

EKMEK TİPİ POĞAÇA

Ekmek Tipi Poğaça'nın tadı kadar şekli ve dilimlenerek ikram edilmesi de güzeldi. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler;

*1 su bardağı yoğurt,

*1/2 su bardağı erimiş margarin ya da tereyağı,

*1/2 su bardağı sıvıyağ,

*1,5 tatlı kaşığı tuz

*1 paket kabartma tozu,

*2 adet yumurta ( Birinin sarısı üstüne sürülecek )

*Aldığı kadar un ( Kulak memesi yumuşaklığında)

İçine;

*Beyaz peynir ve ince doğranmış maydanoz.

Hazırlanışı;

1.Tüm malzeme güzelce yoğurulduktan sonra 10 dakika kadar dinlendirilip, iki eşit parçaya bölünür.

2.Her bir parça tezgah üzerinde oval bir şekilde açılıp, ortasına peynirli harç konur ve poğaça kapatılır gibi genişçe kapatıldıktan sonra, birleştirme kısmı alta gelecek şekilde, yağlanmış tepsiye yerleştirilir.

3.Üzeriderecede ne yumurta sarısı sürüldükten sonra, isteğe göre çörek otu ya da susam serpilir ve önceden 180 ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişirilir. Ilındıktan sonra dilimlenerek servis yapılır.

AYNI TARİFLE TATLI KURABİYE DE YAPILABİLİYOR.

Bunun için hamur malzemesi hazırlanırken tuz yerine 1 su bardağı kadar toz şeker eklenerek aynı şekilde yoğurulur.

İç malzemesi olarak; 2 adet elma rendesi, 2 tatlı kaşığı tarçın ve 2 yemek kaşığı şeker ve yeteri miktarda ceviz, elma suyunu çekene kadar pişirilir.

Poğaça tarifindeki gibi hazırlanan hamurun içine elmalı harçtan konarak, aynı şekilde kapatılır. Üstüne yumurta sarısı ( Tercihe bağlı sürmeyebilirsiniz de.) sürüldükten sonra pişirilir. Üstüne yumurta sürmeyi tercih etmezseniz, kurabiyelerin üstüne pudra şekeri serpebilirsiniz. Güzel bir sunum olur. Afiyet Olsun..

Enginarın faydasını say say bitmez, keza baklanın da öyle. O zaman ne yapmalı, her ikisinden de mevsiminde bol bol tüketmeli. Ve hatta bir iki paket de buzluğa atmalı. Sevgili Nüket'in bahçesi bu sene oldukça bereketli bakla verdi. Biz de bol bol kullandık. Enginar tarifini daha önceden de BURADA yazmıştım. Ancak bu seferki iç baklalı bir tarif. Öncelikle bakla içini hazırlamak lazım. Bunun için, bir tencerede su kaynattıktan sonra iç baklaları kaynamış suya atıp 5 dakika kadar içinde bekletiyoruz. Daha fazla bekletirseniz baklalar çok pişer. Baklaları süzüp, bıçak yardımıyla bir kenarından minik bir kesik açıyoruz ve baklayı alttan sıkarak içini dışarıya çıkarıyoruz. Böylece iç bakla kullanmaya hazır hale geliyor.

İç baklalı Enginar için gerekli malzemeler;
*250 gr kadar iç bakla,
*5 adet enginar,
*1 adet orta boy soğan,
*1 çay bardağı kadar zeytinyağı,
*1 yemek kaşığı un,
*2 adet kesme şeker,
*tuz ve yarım limon.
üstüne serpmek için dereotu.
Hazırlanışı;
1. Öncelikle enginarları limonlu suda bekleterek kararmalarını önleyelim.
2. Soğanı yemeklik doğrayarak, zeytinyağında biraz çevirin. Bir yemek kaşığı unu da ekleyerek karıştırmaya devam edin. Bu aşamada ben şeker ve tuzu da ekliyorum.
3.Enginarları çukur kısımları aşağı bakacak şekilde tencereye yerleştirin.
4.Enginarların üstünü çok az geçecek kadar, kaynar su dökün ve dilimlediğiniz yarım limonu tencereye atarak, orta ateşte enginarlar pişirmeye devam edin. 10 dakika kadar sonra baklaları da tencereye ilave edin ve enginarlar pişinceye kadar pişirmeye devam edin.
6. Enginarların pişip pişmediğinin çatal batırarak anlayabilirsiniz. Suyunu çekmiş ve enginarlar hala pişmemişse çok az sıcak su ekleyebilirsiniz.
7. Enginarlar piştikten sonra tencereden çıkarmadan soğutun.
8. Soğuyan enginarları servis tabağına alıp, ortalarına iç baklaları doldurun ve dereotuyla servis yapın. Afiyet Olsun

Sevim Abla'nın pek çok tarifini daha önceden yayınlamıştım. Sunumlara ve değişik ikramlara çok önem verir ve gerçekten de şık ve pratik lezzetler hazırlar. Bu kez de kalabalık bir kahvaltı sofrasında bir araya getirdi bizi. Sofrada her şey lezzetli ve hoştu. Ama ben en çok bu pratik böreği beğendim. hem şekli çok hoştu, hem de aşağıda vereceğim tarifte de göreceğiniz gibi pratik. Aynı tarifle; iç malzemesi ve şekil değişikliği ile iki ayrı görsellik ve tat yaratabilirsiniz. U şeklindeki börekler maydanozlu-peynirli içle yapılmıştı.

Sofrada tarifini daha önceden verdiğim Kahvaltı Böreği'de vardı.

Yukarıda açıkladığım böreğin, peynirli ve ıspanaklı iç ile yapılanı.

Börek malzemeleri şöyle;

* 2 adet yufka, 1 su bardağı soda, 1 su bardağı sıvıyağ

*Dilediğiniz iç malzemesini kullanabilirsiniz. Peynirli, Ispanaklı, kıymalı...

*Üstüne yumurta sarısı sürüp, arzunuza göre çörek otu, haşhaş veya susam serpebilirsiniz.

*Yufkaların her birini 8 üçgen parçaya bölün. (Sigara böreği gibi).soda ve yağı karıştırıp, üçgenlerin üstüne sürün. iç malzemesinden sigara böreği yapar gibi yerleştirip, rulo şeklinde sardıktan sonra, ister mini gül şeklinde, ister U şeklinde şekil verip, üstüne yumurta sarısı sürdükten sonra, susam, çörekotu veya haşhaş serpip, 180 derecede kızarıncaya kadar pişirin.

Hep bahsederim ya bizim ailede patatesin her çeşidi, kahvaltıların vazgeçilmezidir diye. Bende kahvaltı için; tereyağında sade patates kavurup, kek kalıbına bastırarak şekil verdim ve ılık servis yaptık. ilk serviste tükendi, kırıntı bile kalmamıştı:)

"Tereyağlı Patates" şöyle hazırlanıyor;

6-7 adet patatesi haşlayıp, kabuklarını soyun ve çatalla iyice ezin.

100 gram kadar tereyağını ezilmiş patatese ekleyip, tuz ve karabiber de ekledikten sonra, yapışmaz bir tavada malzeme güzelce karışıncaya kadar kavurmaya devam ediyoruz. patatesin tavaya yapışan minik kısımlarını da muhakkak ekleyin. Hem lezzete hem de görüntüye katkıları oluyor. Burada önemli olan tereyağının miktarı. Ben burada 100 gr kadar yazdım ama bol tereyağı ile güzel oluyor. Onun için kavururken yağın ölçüsünü kendiniz belirleyip, az gelmişse ekleyebilirsiniz.

Sevim Abla'da minik patates ve sivri biberleri kızartıp, üstlerine bolca domates sosu hazırlamıştı.

Ayrıca kırmızı biber, yeşil biber, bol maydanozla yaptığı Patlıcan salatası da çok güzeldi.

.
Ayrıca ayaklı servis tabağını ters çevirdikten sonra, reçelleri dizip, havada kalan ayak kısmına ise reçel kaşıklarını koymak da iyi bir fikirmiş:)

Bol sirkeli, dere otlu ve domatesli semizotu salatası da kahvaltılıkların yanında çok iyi giden salatalardandı...

Zeytinyağlı yaprak sarma ve sabah bahçeden toplanan dutlara ise ne söylenir bilemiyorum. İkisine de bayılırım.

Tatlı olarak yaptığı limonlu kekleri, çay bardağı yardımı ile yuvarlaklar halinde kesen Sevim Abla, ayaklı servis tabağına aldığı keklerin etrafını, yine yuvarlak kalıpla kestiği ve dörde katlayarak, kürdanla tutturduğu pekmezli kreplerle süslemişti. Üstelik pekmezli kreplerin üstüne çok ince çektiği fındıkları serpiştirmişti. Kaç tane yedim hatırlamıyorum:)

Böğürtlenli ve çikolatalı muffinler benim her zaman yaptıklarımdan. Ev yapımı Pembe limonata ve sarı limonata ise nefisti. En kısa zamanda tariflerini alıp sizlerle paylaşacağım.

Mantar Kurabiyeler, en çok bilinen ve yapılan ve de sevilen kurabiyelerin başında geliyor. Çeşit çeşit tarifleri var. Genellikle nişastası bol, unu az tarifler daha çok uygulanıyor. Böylece nişastadan dolayı piştikten sonra rengi daha beyaz oluyor ve daha çok mantara benziyor. Her ne kadar görüntüleri daha hoş olsa da ben nişastası çok olan mantar kurabiyeleri tadı ve nişasta kokusundan dolayı pek sevemedim. Dolayısı ile unu fazla olan tarifi hep tercih ettim. Bu tarif de Dr Oetker kakao paketinin arakasında yer alan tariflerden biri. Yalnız ben bir hata yaptım. Hamura, gözümün önünde duran kabartma tozunu her nasılsa eklemeyi unuttum. Bu yüzden pek kabaramadılar. Ama içleri de pişti. Sanıyorum kurabiyeleri bayağı ufak yuvarlamış olmam içlerinin pişmelerini sağladı. Ancak görüntüleri bu sebepten pek mantar kurabiye gibi olmadı. Siz kabartma tozunu unutmazsanız eminim görüntüleri de tatları gibi güzel olacaktır.

Tarifimiz şöyle;

Malzemeler;

*125 gr oda sıcaklığında tereyağı (Margarin de kullanabilirsiniz. Kurabiyelere kıvam veriyor)

*1 çay bardağı sıvıyağ,

*1 yumurta,

*1 vanilya,

*1 su bardağı pudra şekeri

*2 yemek kaşığı yoğurt

*1,5 çay bardağı buğday nişastası

*3,5 - 4 su bardağı un

*1 Kabartma tozu

*Yeteri kadar kakao

Hazırlanışı;

1.Un, nişasta, vanilya ve kabartma tozu hariç tüm malzemeyi güzelce karıştırın.
2.Bu karışıma Un, nişasta, vanilya ve kabartma tozunu ekleyin ve yoğurun.
3.Hamurdan cevizden daha küçük parçalar koparıp yuvarlayarak, yağlı kağıt serili fırın tesisine hafif aralıklı dizin.
4.Hamur yuvarlaklarının büyüklüklerine göre minik yuvarlak bir kapak bulun. Şişe kapağı vb. gibi . Ben mini tuzluk kapağı kullandım mesela..
5.Bir çay tabağına koyacağınız kakaoya batırdığınız kapağı, kurabiyelerin tam ortasına batırın, çıkartın. Bu bölgede kakao tozu kalmalı.
6. Hazırlanan kurabiye hamurlarını 180 derecede önceden ısıtılmış fırında çok fazla kızarmadan, hafif pembeleşir gibi oluncaya kadar pişirin.
7.Fırından çıkardığınız kurabiyeler iyice soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz.

Not; Dr Oetker tarifinde kurabiyeler yuvarlanmadan önce ortalarına kuru üzüm konarak yuvarlanıyordu. Ben üzüm kullanmadım. Siz isterseniz kullanabilirsiniz. Üzüm yerine çikolata, fındık, ceviz de olur. Afiyet Olsun.

Öncelikle tüm ziyaretçilerimin Ramazan Bayramını kutluyorum. Bayram tatlılarını yapacak olanlar Arife Gününden hazırladı. Ama geç de olsa tatlı yapacak olanlara belki bir fikir olur diye Halbur Hurması veya daha çok kullanılan adıyla kalburabastı tarifi vermek istiyorum. Bu arada Halbur ne demektir diye merak eden olabilir. Halbur aslında kalbur ile aynı anlamda olup, halk arasında ve eskiden kullanılan bir kelimeydi. Halbur veya kalbur un veya içinde taneleri olan toz halindeki yiyecekleri, tanelerinden ayırmaya yarayan başka bir adıyla elektir.

Çocukluğumda;Nur İçinde yatsın annem, Halbur Hurmasını hem tuzlu olarak yapıp yağda kızartırdı, hemde böyle tatlısını yapardı. hepimiz iki çeşidini de çok severek yerdik. Maalesef anneciğimin tarifi elimde yok. Ama bu tarif de ona çok akın bir lezzet verdi. Lezzetin eksik kalan kısmı da çocukluğum olmalı:)

Malzemeler;

*250 gr oda sıcaklığında tereyağı,

"1 kahve fincanı ılık su,

*1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı,

*1 yumurta,

*1 çay bardağı pudra şekeri,

*1 çay kaşığı tuz,

*Yarım paket kabartma tozu,

*1 su bardağı toz haline getirilmiş fındık ( Olmasa da olur- yerine ek olarak un ilave edebilirsiniz)

*3,5 su bardağı un ( hamur elinize yapışmayı bırakıncaya kadar un ekleyebilirsiniz.)

*1 çay bardağı kadar iri bölünmüş ceviz

Şerbeti İçin;

*3 su bardağı şeker,

*4 su bardağı su

*3-4 damla Limon suyu

Hazırlanışı;

1.Önce şerbeti hazırlayıp soğutmak gerekiyor. Bunun için şeker ve suyu güzelce kaynatıp, içine limon ekledikten sonra da 10 dakika kadar kaynatmaya devam edip, ocağın altını kapatmak ve soğumaya bırakmak gerekiyor.

2.Hamur malzemelerinden un, kabartma tozu ve fındık tozu hariç diğer tüm malzemeleri güzelce karıştırıp, toz malzemeler de karıştırarak güzelce yoğurun.

3.Yoğurduğunuz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, rendenin iri tarafı üzerine bastırarak, sanki poğaça açarmış gibi açın. Eskilerden bu şekillendirme kısmı halbur ya da kalbur veya elek denilen büyük metal süzgeçlerin arkasına hamurun bastırılarak, açılması ile yapılıyordu. Dolayısı ile ismi de oradan geliyor. Ancak şimdilerde bu araçlar kullanılmadığından şekillendirme işinde mecburen rende kullanıyoruz.

4. Rendeden hamuru yavaşça yuvarlayarak sararken, içine çok fazla olmamak kaydı ile cevizleri de koyup, sarma işini bitirelim.bu işlemden sonra hamurların üstü fotoğraftakiler gibi, düğüm düğüm görüntüde olacaktır.

5.Hamurları altı çok hafif yağlanmış fırın tepsisine dizdikten sonra, önceden 180 derecede ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişirin.

6.Kurabiyeleri fırından çıkardıktan sonra ve henüz sıcakken, soğuk şerbeti üstüne döküp dinlenmeye bırakıyoruz.

7.İyice dinlenen ve soğuyan Halbur Hurmalarını ister hindistan cevizi, isterseniz de ince dövülmüş ceviz ile servis yapabilirsiniz.Ağzınızın tadı bozulmasın dileğiyle, afiyet olsun..

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi çocukluk Arkadaşım Arzu, yoğun ısrarlarıma dayanamayarak bir blog açtı ve hünerlerini orada sergilemeye başladı. Blogunun adı SÜSLÜ MUTFAK.İsteyenler kendisini oradan takip edebilirler. Blogunda yaptığı yayınlarda da beni hiç yanıltmadı. Bu hafta sonu konuk olduğum kahvaltı sofrasının cıvıltısını, hoşluğunu da sizlerle paylaşmak istedim. Eminim arayış içinde olanlara iyi fikirler verecektir.

Herkesi gülümsetecek, Kuş Yuvası Yumurta sunumu;

Çok ince jülyen doğranmış patatesler kızartılıp, yağı güzelce peçete ile alındıktan sonra, servis tabağına yuvarlak taç şeklinde yerleştirilir. Aralarına maydanoz sapları da yerleştirildikten sonra, ikiye bölünmüş yumurtalar ortaya konur. Yumurtalara civciv havası vermek için çörek otu ve kırmızı biberden göz ve gaga yapılır. Yumurtalar servise hazırdır;))

Küp şeklinde doğranmış taze kaşar peynirleri, şemsiye ve balık süslemeli kürdanlarla sunulmuştu;

Taze kaşarlarla oluşturulan deniz havası, beyaz peynirlere, salatalık ve kırmızı biberle yapılan yelkenli kürdan süslemesiyle devam ediyordu.

Cevizli tulum peyniri ise; salam ve yeşil zeytin eşliğinde korsan kılıcı ile süslenmişti.

Halat peynirler ise; az sonra kullanılmak üzere, sarılmıştı ve şişlere geçirilmişti:))

Harika pancake lerin tarifi ise; BURADA

Masaya harika bir renk ve lezzet katan maydanoz salatasının tarifine BURADAN ulaşabilirsiniz.

Masaya renk katan şıklıklarda bazıları da kırmızı mumluklar ve kelebek şeklinde aynalardı.

Ekmek sunumu; ekmek sepeti ve zarif çiçek eşliğinde;

Genel olarak kahvaltı sofrasının görüntüsü. Fikir arayışı içinde olanlara ilham vermesi dileğiyle, afiyet olsun.

Daha önceden de yazmıştım, hep uyguladığım bir-iki havuçlu kek tarifim var aslında. Biri, İş Bankası Yayınlarının "Dünyanın En Güzel Tatlıları" kitabından, dokusu ve lezzeti muhteşem bir tarif. Bu tarif çok güzel olmasına rağmen bir türlü güzel fotoğraflayamadığım için bu güne kadar yayınlayamadım. Bu yazıdaki fotoğrafta yaklaşık üç yıl önce eski fotoğraf makinem ile çektiğim bir fotoğraf ama bu güne kadar yenisini ve daha güzelini çekmek kısmet olmadı. Tarif yayını da bu sebeple kaldıkça kaldı. Ama hızla geçen mevsimler, mevsimlere ait tarifleri de zamanında yayınlamak gerektiğini işaret ediyor. Sonbaharın ilk yarısında ve okul döneminde ben de bu tarifi yayınlamak istedim ki; yapmak isteyenlere fikir olsun.
Diğer tariflerime ise; HAVUÇLU KEK-1 ve
KARAMEL SOSLU HAVUÇLU KEKlinklerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Malzemeler;
*4 yumurta,
*1,5 su bardağı toz şeker,
*1+ 1/4 su bardağı sıvıyağ
*450 gr rendelenmiş havuç (yaklaşık 3 su bardağı kadar)
*1,5 su bardağı un
*1 paket kabartma tozu
*1 çay kaşığı karbonat
*1 paket vanilya
*1 çay kaşığı tuz
*2 tatlı kaşığı tarçın
*1 su bardağı ceviz (İri dövülmüş)
Hazırlanışı;
1. Yumurtalar ile şekeri köpük köpük oluncaya kadar çırpın. Yağı da ilave edip çırpmaya devam edin.
2. Un, kabartma tozu, vanilya, karbonat ve tarçını karıştırıp beraber eleyin. Bu toz karışımı yumurtalı karışıma ilave edin ve güzelce çırpın.
3.Havuç ve cevizleri de ilave edip karıştırın.
4. Karışımı yağlı kağıt serili 24 cm çapındaki kelepçeli kek kalıbına dökün.(En küçüklerinden yuvarlak borcam da olabilir)
5. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında, batıracağınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin. nemli bir kek olduğundan kürdan hafif ıslak çıkabilir. Bu aşamada dikkatli olup çok fazla pişirmeyin, aksi takdirde kekiniz nemini ve yumuşaklığını kaybedebilir.
6.İyice soğuyuncaya kadar kalıbından çıkarmayın. Soğuduktan sonra üstünü pudra şekeri, havuç veya istediğiniz başka malzemelerle süsleyebilirsiniz.

Nemli, yumuşak ve lezzetli dokusu ile çok sevdiğim bir kek. Deneyenlere afiyet olsun..

Çocuk Kurabiyesi dediğime bakmayın siz. Dileyen büyükler de pekala yiyebilir bu kurabiyelerden:) Hatta renkli yapmadan içine tarçın, zencefil, limon, portakal, vanilya veya kakao ekleyerek ve dilediğiniz kurabiye kalıbı ile şekillendirerek hazırlayabilirsiniz. Ben bu kurabiyeleri çocuklar için hazırladığımdan pembe, sarı ve yeşil olarak üç renk gıda boyası kullandım ve adam şeklindeki kurabiye kalıbı ile şekillendirdim. Çocuklar gerçekten çok beğendiler ve severek yediler. Ama burada bir uyarı yapmak istiyorum. Ben gıda boyasını çok kısıtlı kullanıyorum, nadir zamanlarda ve çok özel günlerde olmak üzere. size de çok az kullanmanızı tavsiye ederim.
Malzemeler;
*250 gr.margarin (oda sıcaklığında) veya tereyağı ( margarin bu gibi kurabiyelerde daha iyi sonuç veriyor)
*1.5 su bardağı pudra şekeri ( yaklaşık 250 gr)
*Yarım çay bardağı kadar zeytinyağı
*2 adet yumurta
*Yarım paket kabartma tozu
*Aldığı kadar un
*Arzuya göre gıda boyası (jel veya toz fark etmez)
Hazırlanışı;
1. Tüm malzemeyi karıştırıp ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Bu aşamada unu azar azar ekleyerek kıvamı kontrol etmenizde fayda var.
2. Yoğurduğunuz hamuru üstü örtülü olarak 5-10 dakika dinlendirdikten sonra hamurunuza kaç renk katmak istiyorsanız o kadar parçaya bölün ve renklendirin.
3.Renklendirilen hamurları merdane yardımı ile yarım cm kalınlığında açın ve şekilli kurabiye kalıpları ile kesip, yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin.

4.önceden 180 derece ısıtılmış fırında kontrollü olarak pişirin (Üzerlerinin renk değiştirmemesi gerekiyor ) Yaklaşık 12- 15 dakika arasında pişiyorlar ama her fırın farklı pişirdiği için sık sık kontrol etmekte fayda var yoksa renk değiştiği için kötü görünebiliyorlar. Afiyet olsun.

27 Eylül 2006 yılında tam da Rahmetli Anne'ciğimin doğum gününde; o zamana kadar benim için sadece bir meraktan ibaret olan bir şeyi yaptım. Blogumu açtım. Bu hikayeyi Blogumun 1 yaşında yayınladığımbu yazıdan da okuyabilirsiniz. O zamandan bu yana sevgili bloğum bana paha biçilmez değerler kazandırmanın yanında ruhuma da, beynime de, huzur ve mutluluk veren terapiler yaptı. Blog vasıtasıyla edindiğim arkadaşlıklar, öğrendiklerim, gelen yorumların ilk günkü gibi verdiği heyecan, paylaşmanın verdiği mutluluk bence tarif edilemez. Geçen yedi yıl süresince, gerek ziyaretleriniz gerekse de yorumlarınız bana hep güç ve gayret verdi. Bu sebeple herkese çok teşekkür ediyorum.

Bloguma 7. yıl yazısını gerçekten tadına bayıldığım bir kurabiye tarifi ile birlikte yazmak istedim.

Tarifi çokça biliniyor ve pek çok blog ve internet sayfasında da aşağı yukarı birbirine yakın şekilde veriliyor. Benim tarifim ise; Sinangil Un paketlerinin yanında yazan tariflerden. Bir kez daha bilmeyenler ve denemeyenler için buradan bizde yazalım.

Malzemeler;

*1 paket (250 gr) yumuşamış margarin veya tereyağı*1 su bardağı pudra şekeri
*2 yemek kaşığı kakao ( Ben 50 gr kullandım)
*2 yumurta
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya
*Alabildiği kadar Un
İçi için:
*2 su bardağı hindistan cevizi ( Ben 1,5 su bardağı kullandım o bile fazla geldi. Sanıyorum 1 su bardağı tam karar olacaktır)
*1 yumurta akı
*1 su bardağı pudra şekeri
*1 paket bitter çikolata ( Ben Dr. O'etker hazır çikolata sosunu kullandım. Gayet güzel oldu)

Hazırlanışı

1.Un hariç hamurun bütün malzemelerini karıştıralım. Unu da yavaş yavaş ilave edilerek hamuru yoğuralım. 2.İçi için gereken tüm malzemeleri de ayrı bir yerde karıştıralım. 3.Hamurdan ceviz büyüklüğünde koparılan parçaları avuç içinde inceltip, ortasına iç harçtan konup yuvarlayalım. 4.Kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip, 180 derecelik fırında üzerleri hafif çatlayana kadar pişirelim ve soğutalım. 5.Hazır çikolata sosunu üstünde yazdığı şekilde erittikten sonra, soğuyan kurabiyelerin üzerlerine sürüp, Hindistan cevizi veya Antep fıstığı ile süsleyelim.( hazır sos kullanmak istemeyenler, çikolatayı benmari usulü ile eritip, kurabiyeleri diledikleri gibi süsleyebilirler.)

Afiyet Olsun......

BERNA'NIN DAMLA ÇİKOLATALI KURABİYESİ

2013-KURABİYE KÖY

KEDİDİLİ'NDEN YALANCI EKLER

TEK LOKMALIK PİZZA

HAVUÇLU CEZERYE

CUPCAKE BROWNİ ve DOĞUMGÜNÜ MENÜSÜ

PANCARLI PATATES SALATASI

ARNAVUT CİĞERİ

PORTAKAL SOSLU KEK

MİLFÖYLÜ BÖREK VE KAHVALTI SOFRASI-5

3-2-1 POĞAÇA VE ARKADAŞ SOFRASI

ÇINAR'IN DOĞUMGÜNÜ PARTİSİ VE EKMEK TİPİ POĞAÇA

İÇ BAKLALI ENGİNAR

SEVİM ABLA'NIN "YAZA MERHABA" KAHVALTISI

MANTAR KURABİYE

HALBUR HURMASI VEYA KALBURABASTI

ARZU'NUN SÜSLÜ KAHVALTI SOFRASI

HAVUÇLU KEK-2

RENKLİ ÇOCUK KURABİYELERİ

BLOG'UM 7 YAŞINDA ve KOKOSTAR KURABİYE